Malatya’nın saray lezzetlerinden olan ve kente gelen ziyaretçilerin beğenisini kazanan kiraz yaprağı sarması, Türk Patent ve Marka Kurumundan coğrafik işaret evrakı aldı.
Kentte yetişen coğrafik işaret dokümanlı dalbastı kirazının yaprakları kullanılarak yapılan ve Osmanlı periyodunda saray mutfağında yerini alan kiraz yaprağı sarması, Malatya’nın iştah kabartan lezzetleri ortasında bulunuyor.
Sarma, tekrar kentte yetiştirilen buğdaydan elde edilen bulgurun yaprağa sarılmasıyla tencerede pişiriliyor. Başka bir tencerede kaynatılan yoğurtla birleştirilen sarma, kısık ateşte pişmesi için bekleniyor. işen sarma, kavrulmuş soğan ve salça eklenerek yapılan sosun üzerine konulmasıyla servis ediliyor. Kiraz yaprağı sarması, Türk Patent ve Marka Kurumundan coğrafik işaret evrakı alarak tescillendi.
“Artık tescilde yerini aldı”
Yeşilyurt Belediye Lideri Mehmet Çınar, 1 Temmuz prestijiyle ilçenin doğal lezzetlerinden kiraz yaprağı sarmasının tescilde yerini aldığını söyledi. İlçede sarmanın yanı sıra birçok lezzetin bulunduğunu anlatan Çınar, şöyle devam etti:
“Belediye olarak bu Allah vergisi doğal eserlerimizi hem halkımıza tanıtıp hem de bunların coğrafik tescil işaretlerini aldık. Ülkemizde temsiliyet alanı kazandıralım ve dünya genelinde bir tanıtım aracı olarak paha katalım istedik. 2019 başında başladığımız kiraz yaprağı serüvenimizi lakin 18-19 ay sonra tescil evresine getirdik ve temmuz prestijiyle da Resmi Gazete’de yayınlanarak tescil evrakı alındı.”
“Şifa kaynağı”
Çınar, kiraz yaprağı sarmasının saray mutfağında farklı bir yeri olduğunu, yemeğin Osmanlı periyodunda padişahlar için hazırlandığını bildirdi. Yemeğin kente gelen konuklar tarafından çok beğenildiğini de anlatan Çınar, şöyle konuştu:
“Kiraz yaprağı sarmamıza Osmanlı periyodunda ‘padişah yemeği’ ismi de veriliyormuş. Eminim, işin üstatlarından bu yemeği yedikleri vakit, hakikaten padişahların bunu vaktinde neden tercih ettiklerini de anlayacaklardır. Birebir vakitte sıhhate yararlı olan sarmamız, hazımsızlık ve mide sorunu bulunan hastalarımız için de bir şifa kaynağı. Öteki yararlarıyla ilgili de araştırmalarımızı sürdürüyoruz.”
Çınar, ilerleyen günlerde kiraz yaprağını sarılmış halde ve yaprak olarak salamura haline getirerek, internet üzerinden yurt içi ve dışındaki vatandaşlarla buluşturacaklarını kelamlarına ekledi.
“Nesilden kuşağa yapılıyor”
Lokantada yöresel yemek aşçısı olan Nahide Karaçelik ise yemeğin kente mahsus özel bir lezzeti bulunduğunu söyledi. Karaçelik, kiraz yaprağı sarmasının üretim etaplarını şöyle anlattı:
“Öncelikle yarma dediğimiz bulgurun inceltilmiş halini tuzla ıslatıp bekletip sonra yoğuruyoruz. Kıvamını aldıktan sonra kiraz yaprağını kaynar suya bastırıyoruz. Sonra daha evvel yoğurduğumuz bulguru yaprağın içine ufak ufak koyarak sarıyoruz. Bir tencereye koyduktan sonra kısık ateşte sıcak su ek ederek pişmeye bırakıyoruz.”
“Pişme esnasında içinin ayranını da yapıyoruz. Daha sonra olağan ateşin üzerinde pişmesini bekliyoruz. Piştikten sonra da diğer bir tencere de birleştiriyoruz. Bol soğanlı sosunu yaptıktan sonra da üzerine salça ek ediyoruz. Sunum tabaklarına alıp üzerine sosunu koyduktan sonra servis ediyoruz.”
